Diyarbakır

0
  • Tur Tipi : Genel
  • Kapasite : 1-7 Kişi
  • Süre : 5 Saat
  • Rehber : Türkçe

Detaylar

Diyarbakır, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık on ikinci şehri. 2014 itibarıyla 1.635.048 nüfusa sahiptir. Diyarbakır kent merkezi yaklaşık 9000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Tarihçe
Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresinde var olan mağaralardan burada yerleşim olduğu yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir.Şehrin, 65 kilometre kuzeybatısında Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında, dünyanın en eski köyü bulunmuştur. Çayönü’ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir.

Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler’den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır’a egemen olmuşlardır.

Asurlular döneminde şehir, bölge valilik merkezi olmuştur. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda şehir ve bölgesi için Romalılar ve Partlar arasında savaşlar yapılmıştır. Romalılar!ın hakimiyetine geçen şehir Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile Bizans yönetime geçmiştir. Ömer döneminde islâm ordusu Diyarbakır’ı ve çevresini fethetmiştir. Halid bin Velid, Diyarbakır’a giren ilk islam kumandanıdır. Diyarbakır böylece bir eyâlet olarak İslâm devletine bağlandı.

869-899 yılları arasında Diyarbakır ve çevresinde Şeyhiler Hânedânı hüküm sürmüştür fakat Halîfe Mütazıd bu hakimiyete son vermiştir. Daha sonraki yıllarda Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 yılında bölgeye hâkim olan Mervaniler 1096 yılına kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Savaşı’ndan bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklular’a tâbi oldu.Melikşah’ın vefatından sonra Diyarbakır’da egemenlik Suriye Selçukluları’na geçti.

Eyyûbî lideri Melik Kâmil, Selçuklular’ın yönetimindeki şehri ele geçirdi. 1259’da şehir, İlhanlılar’a geçti. İlhanlılar, bölgeyi Artukoğulları’na bıraktılar. 1401 yılında Akkoyunlular yönetiminde, devletin başkenti oldu. Artukluların egemenliğine son veren Safeviler böylece şehri ele geçirdi. Artuklu ve Safevi dönemlerinde kente önemli bir Türkmen kökenli nüfus yerleşimi olmuştur.

1507-1515 yılları arasında Anadolu Beylikleri, Memlûkler İran-Safevî devletleri arasında bu bölge için mücadele devam etti. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır’ı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu 15 Eylül 1515’te Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasında Osmanlı egemenliğine kattı.

Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde özellikle I. Dünya Savaşı’nın yakın zamanlarında hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950’lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara, hava ve demir yolarıyla Türkiye’nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.
Coğrafya
Jeopolitik konumu
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta kısmında, El Cezire’nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır. Doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elazığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır. Yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış görünümdedir ve Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir. En yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830m).
İklim
Diyarbakır’da sert bir kara iklimi egemendir.Yazları çok sıcak geçer fakat kışları Doğu Anadolu Bölgesi kadar soğuk geçmez. Bunun başlıca nedeni Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgarları kesmesidir. En sıcak ortalaması 40.2 derece, en soğuk ay ortalaması ise -10.1 derecedir.Günümüze kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 48,4 derece ile 29 temmuz 1946 gününde, en düşük sıcaklık ise -25,7 derece ile 11 ocak 1933 gününde yaşanmıştır.

Yıllık yağış ortalaması 496 milimetre olan şehirde, bu yağışın %2’lik kısmı yaz aylarında düşmektedir. Kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar.

Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar
Ulu Camii
Safa Camii
Behram Paşa Camii
Nebi Camii
Fatihpaşa Camii
Hüsrevpaşa Camii
Melik Ahmet Camii
İskender Paşa Camii (Merkez)
Kale Camii (Hz. Süleyman–Nazıriye Camii)
Dört Ayaklı Minare
Mes’udiye Medresesi
Zenciriye Medresesi
Meryem Ana Kilisesi
Saint Georgi (Kara Papaz) Kilisesi
Mar Petyun Kilisesi
Müzeler
Diyarbakır (Arkeoloji) Müzesi, Ziya Gökalp Müze Evi, Gazi Köşkü müze evi, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi günümüzde Diyarbakır’ın aktif müzeleridir. Robotik bilimin babası sayılan Diyarbakırlı El Cezeri adına yakın zamanda bir müze açılacaktır.[kaynak belirtilmeli] Müze Dicle Üniversitesi, Dicle Teknokent’te yer alacaktır.
Mutfak
Binlerce yıl Arap, Ermeni, Kürt, Süryani, Türk, Yahudi ve Zaza halklarının içiçe yaşadığı Diyarbakır’da, bu kültürlerin bileşiminden meydana gelen yemek kültürü bir hayli zengindir. Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar (sumak, kişniş, karabiber vs.), pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı ve bulgurdur. Bu nedenle Diyarbakır mutfağı ağır yemeklerden oluşur. Diyarbakır lahmacunu ve kadayıfının yanı sıra peyniri ile de ünlüdür. En ünlü yemekleri kaburga dolması, içli köfte, sac tava, meftune ve ciğer kebabıdır.

Karpuzu ile ünlenen Diyarbakır, ana yemek olarak ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni; tatlılardan ise burma kadayıf ve sütlü nuriye ile yemek kültürü açısından da zengindir.
Köprüler
Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü)
Haburman Köprüsü


Bilgi Al



    Yardıma mı ihtiyacın var ?


    +90 532 200 38 56

    yardim@nemruttours.org


    Neden Biz


    En İyi Fiyat Garantisi
    Kaliteli Müşteri Hizmetleri
    Özenle Seçilmiş Turlar
    Ücretsiz Seyahat Sigortası

    Fiyata Dahil Olanlar

    • Milli Park Giriş Ücreti
    • Yöresel Köy Kahvaltısı
    • Rehber
    • Havaalanı veya Otobüs Terminalinden Otele Ulaşım
    Harita

    Sıkça Sorulan Sorular

    Nasıl rezervasyon yapabiliriz?

    Rezervasyonlarınızı 0 542 246 38 56 nolu numaradan veya info@nemruttours.org mail adresine göndereceğiniz mail ile yapabiliriz. Ayrıca sayfanın sağ üst kısmında bulunan Bilgi Al formunu doldurup bize ulaştırabilirsiniz.

    Özel veya grup turları düzenliyor musunuz?

    Evet. Kişiye özel turlar veya grup turları düzenleyebiliyoruz.

    Tur fiyatı nedir?

    Her tur sezona veya bazı gerekliliklere göre değişiklikler gösterebildiği için mail veya telefon yoluyla fiyat bilgisi alabilirsiniz.

    Covid-19 önemleri kapsamında neler yapıyorsunuz?

    Öncelikle tesisimiz içerisinde ve odalarında bütün hijyen ve mesafe tedbirleri günlük olarak uygulanmaktadır.
    Tur süresince kapasiteyi yarıda tutarak ve bulaş riskini azaltacak maske, mesafe ve hijyen önlemlerini sağlamaktayız.